Euthyphron İkilemi'ne Cevap (Mehmet Emirhan Çakır)
Merhaba arkadaşlar, bugün size 2400 yıllık olan bir felsefe sorusuyla gelip bunu size cevaplayacağım. Soru, ayrıca Euthyphron İkilemi olarak da geçmektedir. Soru şudur:
"Acaba bir şey, Tanrı istediği için mi iyidir, yoksa o, iyi olduğu için mi Tanrı tarafından buyurulmuştur?"
Bu sorunun cevabı, hâlâ tartışılan konulardan bir tanesidir. İlk öncelikle bu konuya kendi saf düşüncemle cevap vereceğim, sonra argümanımı yapay zekanın da yardımıyla analiz edip bana karşı çıkarılabilecek argümanları inceleyeceğiz.
Bana göre, Tanrı yarattığı bu evreni, gerçekliği; dolayısıyla iyi şeyleri ve kötü şeyleri yarattığı için yarattığı şeylerin iyi veya kötü olduğunu bilir. Buna göre kullarına neyden kaçınmalarını, neye yaklaşmalarını söyler. Benim dinim İslam'da bu kavramlar helal ve haram olarak isimlendirilir. Kısaca üstünden geçmek gerekirse; helal kavramı Allah'ın yapılmasında sorun görmediği eylemleri; haram ise tam tersi yani Allah tarafından kesin olarak yasaklanan eylemleri belirtir. Bu helal ve haram kavramları, insanlara neyin faydalı veya neyin zararlı olduğuna göre şekillenir çünkü Tanrı, zararlı bir şeyi helal yaparsa Tanrı sadece insanların kötülüğünü istemiş olur ve insanlar Tanrı'nın varlığını sorgulamaya başlar. Bu yüzden bu denge tamamen mükemmeldir. Ayrıca İslam'ın şöyle bir özelliği vardır: Dinamiktir. Mesela sigara Hz. Muhammed zamanlarında yasak olamazdı çünkü o zamanlar sigara yoktu. Ancak, bu madde insan vücuduna zarar verdiği için alimler sigaranın mekruh olduğuna, yani her ne kadar haram olmasa da (ki haram sadece Kur'an'da geçen veya sahi hadislerle inen yasaklar, yani kesin olarak bilinen yasaklar) hükmün harama yakın olduğunu gösterir. Böylelikle, Hz. Muhammed'in döneminden binyıllar sonra bile İslam alimleri toplumda olan gelişmeleri dine göre yorumlayabilme ve bu yorumlamaya göre hüküm belirtme kabiliyetini verir.
Ben her ne kadar iki cevabı vermiş olsam da (çünkü felsefede her düşünce tamamen çürütülene kadar bir alanda haklıdır) bu argümanıma karşı olan argümanları yapay zeka promptlarıyla isteyeceğim.
İki tane yapay zeka aracı kullanıyorum; Google'ın Gemini yapay zekası, ve klasik ChatGPT.
İlk öncelikle Gemini'den başlayalım.
Prompt olarak, size bahsettiğim argümanın analizini yapmasını, zayıf noktaları bulmasını, ve karşı argüman sunmasını istedim. İşte Gemini'nin cevabı:
Sunulan argüman, İslam dinindeki helal ve haram kavramlarının Tanrı'nın insana olan merhameti ve dinin dinamik yapısı üzerine kurulu bir mantık yürütmektedir. Argümanın güçlü yanları olduğu kadar zayıf görülebilecek noktaları da bulunmaktadır.
Güçlü Yanlar
Tanrı'nın Adaleti Üzerine Vurgu: Argüman, Tanrı'nın yarattığı evrende her şeyin bir sebebi olduğunu ve Tanrı'nın insanlara zarar verecek şeyleri helal kılmayacağını savunarak, Tanrı'nın adaletine ve merhametine vurgu yapmaktadır.
Dinin Dinamikliği: İslam dininin çağın şartlarına göre yorumlanabileceği ve yeni durumlar karşısında esnek bir yapıya sahip olduğu vurgusu, dinin güncel hayata uyum sağlayabilme özelliğini ortaya koymaktadır.
Alimlerin Rolü: İslam alimlerinin yeni gelişmeleri dini çerçevede değerlendirme yeteneği, dinin sürekli güncellenebildiğine dair önemli bir işarettir.
Zayıf Yanlar ve Karşı Argümanlar
Bilgi Eksikliği ve İnanç: Argümanın temelinde, Tanrı'nın varlığı ve niyetleri gibi metafizik kavramlar yer almaktadır. Bu kavramların bilimsel olarak kanıtlanması mümkün olmadığından, argümanın bu kısmı subjektif bir inanç üzerine kuruludur.
Tanrı'nın Niyetlerini Anlama: Tanrı'nın niyetlerini tam olarak anlamak insan aklının ötesinde bir durumdur. Bu nedenle, "Tanrı insanların kötülüğünü istemez" gibi bir iddiayı kesin olarak kanıtlamak zordur. Tarih boyunca birçok inanç sistemi, Tanrı'nın insanları sınamak veya cezalandırmak için kötü olaylara izin verdiğini savunmuştur.
Helal ve Haram Kavramlarının Göreceliği: Helal ve haram kavramları, tarihsel, kültürel ve coğrafi faktörlere göre değişkenlik gösterebilir. Farklı dönemlerde ve farklı toplumlarda aynı şey farklı şekilde değerlendirilmiştir. Bu durum, bu kavramların mutlak ve evrensel olmadığını gösterir.
Alimlerin Yorumları ve İhtimal Hata Payı: Alimlerin dini metinleri yorumlarken farklı görüşlere sahip olabilmeleri ve zaman içerisinde yorumların değişebilmesi, dinin yorumlanmasında bir kesinlik olmadığını gösterir.
Sigara Örneği: Sigaranın mekruh olarak değerlendirilmesi, dinin esnekliğine örnek olarak gösterilse de, bu durumun her zaman geçerli olacağı anlamına gelmez. Gelecekte sigara hakkında daha farklı bilimsel bulgular ortaya çıkabilir ve bu durum, sigaranın dini hükümlerine ilişkin yeniden değerlendirmelere yol açabilir.
Sonuç olarak, sunulan argüman, İslam dinindeki helal ve haram kavramlarını mantıklı bir çerçevede açıklamaya çalışsa da, bazı zayıf noktalara sahiptir. Din, inanç ve ahlak gibi konular, bilimsel yöntemlerle tam olarak açıklanamayan karmaşık konulardır. Bu nedenle, bu tür konularda kesin ve objektif bir doğruya ulaşmak zordur.
Ek Not: Bu analiz, dini bir tartışmayı amaçlamaktadır. Amacımız, farklı bakış açılarını ortaya koymak ve konuyu daha derinlemesine incelemektir. Dini konularda farklı görüşlere saygı duymak önemlidir.
Bu analizde şu sorular üzerinde daha fazla düşünülmesi faydalı olabilir:
Helal ve haram kavramlarının belirlenmesinde hangi kriterler kullanılmalıdır?
Din, değişen dünyaya nasıl uyum sağlayabilir?
Alimlerin yorumları dinin değişmez kurallarını nasıl etkiler?
Bilimsel gelişmeler dinin temel inançlarını nasıl etkiler?
Bu sorular, din felsefesi ve teoloji gibi alanlarda daha detaylı bir inceleme gerektirmektedir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kısaca, mekruh kavramının her ne kadar esnek olsa da alimlerin hata payı olduğuna, bazı mekruh şeylerin bilimsel olarak sonradan iyiye dönebileceğine ve bazı inanç sistemlerinde kötülüğü Tanrı'nın cezalandırma aracı olarak kullanıldığına değinmiştir.
Aynı soruyu ChatGPT'ye sorduğumda şu cevabı aldım:
Bu argüman, İslam dinindeki helal (izin verilen) ve haram (yasaklanan) kavramlarının ilahi bir denge içinde olduğunu ve İslam’ın zamanla değişen şartlara uyum sağlama kapasitesine sahip olduğunu savunuyor. Ayrıca, İslam'ın dinamik yapısının modern sorunlara çözüm bulabilmek için yeterli olduğu iddia ediliyor. Şimdi bu argümanın analizini yapalım:
1. Tanrı’nın İyiyi ve Kötüyü Bilmesi
Argüman, Tanrı'nın yarattığı evrendeki her şeyin iyi ya da kötü olduğunu bildiği ve bu bilgi doğrultusunda insanlara neyin yapılması ya da kaçınılması gerektiğini söylediği fikri üzerine kurulmuş. Bu düşünce, İslam'ın genel öğretisiyle uyumludur, çünkü İslam'da Tanrı her şeyi bilendir ve iyilik ile kötülük kavramları ilahi irade ile belirlenir.
Zayıf Nokta: Bu argüman Tanrı'nın tüm insanların iyiliğini istediği varsayımına dayanır. Ancak dünyadaki kötülük ve acı sorunları (teodise sorunu) bu varsayımı zorlar. Eğer Tanrı her şeyi biliyor ve her şeyin iyiliğini istiyorsa, neden kötülük ve acı var? Kötü şeylerin varlığı, Tanrı’nın mutlak iyilik ve güç sahibi olduğu iddiasıyla çelişebilir.
Karşı Argüman: Bu problem, "özgür irade" ile açıklanmaya çalışılır. Tanrı, insanlara özgür irade vermiştir ve insanlar iyi ya da kötü seçimler yapabilir. Ancak bu açıklama da sınırlıdır çünkü doğal afetler, hastalıklar gibi insan iradesi dışında kalan kötülükler de var.
2. İslam’ın Dinamik Yapısı
Argümanda, İslam'ın dinamik olduğu, yeni durumlara ve zamanın değişen koşullarına göre uyum sağlayabildiği iddia ediliyor. Örneğin, sigara Hz. Muhammed zamanında olmadığı için o dönemde yasaklanmamış, fakat alimler sigaranın zararlarını göz önünde bulundurarak mekruh (harama yakın) olduğunu belirtmişlerdir.
Zayıf Nokta: Her ne kadar İslam’ın bazı dinamik yönleri olsa da, dinin temel kaynakları olan Kur’an ve hadisler sabittir. Bu sabit metinlerin modern dünyadaki her türlü yeni gelişmeyi kapsayıp kapsamayacağı tartışmalıdır. Yani, her sorunun çözümünü dini kaynaklardan çıkarmak her zaman kolay olmayabilir. İslam'daki dinamik yapının sınırları ve hangi konuda ne kadar esneklik gösterilebileceği açık değildir.
Karşı Argüman: Dinin zamanla gelişen sosyal, bilimsel ve teknolojik değişikliklere uyum sağlaması gerektiği savunulabilir. Ancak bazı alimler, bu esnekliklerin sınırlı olduğunu ve dini hükümleri modern düşünceye göre yeniden yorumlamanın dine aykırı olabileceğini savunur. Ayrıca, İslam'ın "dinamik" doğasının farklı mezhep ve kültürler arasında farklı şekillerde uygulanması, bir dinin tek tip uygulanabilirliğine aykırı olabilir.
3. Helal ve Haram Kavramlarının Denge İçinde Olması
Argümanda, helal ve haram kavramlarının mükemmel bir dengeye dayandığı ve insanların zararına olan hiçbir şeyin helal kılınamayacağı belirtiliyor. Burada, Tanrı'nın insanlara yalnızca faydalı olan şeyleri helal, zararlı olan şeyleri ise haram kıldığı vurgulanmış.
Zayıf Nokta: Bu yaklaşım, tüm helal olan şeylerin her zaman faydalı ve zararsız olduğunu, haram olanların ise her zaman zarar verdiğini varsayar. Ancak bazı durumlarda, helal olarak kabul edilen uygulamaların belirli bireyler veya gruplar için zararlı olabileceği düşünülebilir. Örneğin, geleneksel beslenme düzeni içinde yer alan bazı helal gıdalar (örneğin fazla miktarda et tüketimi), modern sağlık anlayışına göre sağlığa zararlı olabilir.
Karşı Argüman: Zamanla değişen bilimsel ve tıbbi bilgi, dini hükümlerin yeniden yorumlanmasına yol açabilir. Ancak bu da dinin sabitliğini sorgular. Kişisel ve kültürel faktörler, neyin "faydalı" ya da "zararlı" olduğu konusundaki algıyı etkileyebilir.
Genel Değerlendirme:
Zayıf Noktalar: Argümanın zayıf noktaları, İslam’ın dinamik olduğu iddiasının sınırları ve kötülük probleminin çözümü ile ilgilidir. Modern problemlere dini cevaplar bulmak her zaman kolay olmayabilir, çünkü dini metinlerin yorumlanması subjektif olabilir.
Karşı Argüman: İslam’da belirli yasak ve izinlerin toplumun değişen değerlerine göre esnetilmesi gerektiği savunulabilir. Bu esneklik, dinin temel ilkelerinden sapmamak koşuluyla modern yaşamla daha uyumlu hale getirilebilir.
-----------------------------------------------------------------------------
ChatGPT, burada teizmi reddedenlerin de sıkça kullandığı "Tanrı her zaman iyiliği isterse, neden acı ve kötülük var?" argümanını kullanmıştır ve bu argüman yazdığım yazıya uzatılan en güçlü karşı argümanlardan birisidir. Ayrıca, her ne kadar İslam'ın dinamizmi ile alakalı konuşmuş olsam da mezhep farklılıkları yüzünden bu birlik ve dinamizmin sıkıntıya düşebileceğine değinmiştir.
Kendi argümanlarıma gelecek olursam; bence kendi argümanımı çürütebileceğim en zayıf nokta hadislerin çokluğu ve güvenilirliği. Çünkü çok fazla hadis var ve bazı hadislerin doğruluğu tartışılabilecek düzeydedir. Ayrıca; her ne kadar Allah insanları yaratmış olsa da insanlara baştan özgür irade vermeyebilirdi, bizi melekleri gibi yapabilirdi. Buradan girme sebebim, melekler de bu soruyu Allah'a doğrulttuğunda Allah'ın şu cevabı vermesidir:
"Hani Rabbin meleklere, 'Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım' demişti. Onlar, 'Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek yüceltiyor ve seni takdis ediyoruz' dediler. Allah, 'Şüphesiz, sizin bilmediğinizi ben bilirim' dedi."
Bu nedenle, her ne kadar argümanımın güçlü olduğunu düşünsem de, doğal olarak her argüman gibi bunda da bazı sorunlar var. Ve bu aslında beni dine daha çok bağlıyor çünkü Allah'ın bize düşünmeyi emretmesindeki neden bu olabilir. Soruların asla sonu gelmiyor, ve belki de kıyametin sonuna kadar da gelmeyecek. Bu yüzden bu tip sorunların peşinden koşmak bir hayat gayesi olabilir.
Yazar: Mehmet Emirhan Çakır, 293
KAYNAKÇA
"Euthyphron İkilemi", wikipedia.org.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Euthyphron_ikilemi (Erişildi: 15 Ekim 2024)
"Haram", wikipedia.org. https://tr.wikipedia.org/wiki/Haram (Erişildi: 15 Ekim 2024)
Bakara Suresi, 30.Ayet.
Comments
Post a Comment